telefon etmek

telefon etmek
to telephone, to phone, to ring sb/sth up, to give sb a ring, to give sb a buzz, to give sb a tinkle, to call sb up

İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • telefon etmek (veya açmak) — birini telefonla aramak ve bir şey söylemek Ne zaman telefonu açıp nasılsınız?, diye hatırını soracak olsam... A. Ş. Hisar Siz gelmeyin, ben telefon eder, gelirim. A. H. Tanpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • telefon kartı — is. Telefon etmek için satın alınan ve manyetik gücü ile telefon makinesini çalıştıran kart …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • telekart — is., Fr. télé + carte Telefon etmek için kullanılan kart …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yatırmak — i, e 1) Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. Y. K. Karaosmanoğlu 2) i, de Uyutmak Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. Ö. Seyfettin 3) i Eğmek, yatık duruma… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koparmak — i 1) Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın! O. C. Kaygılı 2) nsz Daldan, ağaçtan alıp toplamak Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır. H. E. Adıvar 3) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • meşgul — sf., lü, Ar. meşġūl 1) Bir işle uğraşan, iş görmekte olan Belediye doktoru, kışın kimya tecrübeleri ile meşguldü. S. F. Abasıyanık 2) Çalışır, kullanılır durumda olan, dolu Telefon meşgul. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller meşgul etmek meşgul… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ortak — is., ğı 1) Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar Bırakın ortağıma bir telefon edeyim. H. Taner 2) Kuma Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti nin pek ziyade gücüne gitmişti. E. E.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”